Sonuçların Değerlendirilmesi ve Gelişim İçin Öneriler
Dönüşüm içinde olan bir dünyada yaşıyoruz. İnsanlar ve kurumlar iklim değişikliği, ekonomik belirsizlikler, pandeminin etkileri ve hızlı teknolojik gelişmelerle başa çıkmaya çalışıyor. Her geçen gün şehirleşen bir dünyada sorunlar ve çözümlerin adresi de artan biçimde şehirler haline geliyor. Şehirler çevre, ekonomi, kültürel ve siyasi faaliyetlerin yoğunlaştığı yerleşim alanları. Büyükşehirler özellikle nüfus büyüklüğü ve ekonomik faaliyetlerin merkezi olması nedeniyle daha fazla önem kazanıyor. Bu nedenle büyükşehirler demokrasi, kalkınma ve yaşam kalitesine dönük çabaların da başlıca merkezi olmak durumunda. İnsana değer veren, doğal hayat ve tarihi mirası koruyan politikalar ile temel yatırım ve hizmetlerin daha sürdürülebilir, adil ve erişilebilir olması için büyükşehir yönetimlerinde iyi yönetişimin güçlendirilmesine ihtiyaç var.
Büyükşehir yönetimleri günlük yaşamı doğrudan etkileyen mekân kullanımı, ulaşım, enerji, kalkınma, sağlık, eğitim, sosyal adalet ve refah gibi alanlarda hizmet sağlayan önemli kurumlar. Bu kurumların daha kapsayıcı ve etkin şekilde işlemesi ise şehirlerin kalkınmasına ve hemşerilerin yaşam kalitesinin artmasına doğrudan hizmet eder. Büyükşehir yönetimlerinde iyi yönetişim kültürünün güçlendirilmesi kalkınma ve refahın artmasında çarpan etkisi yaratır. Aynı zamanda toplumsal anlayış, müzakere ve dayanışmayı ön plana çıkararak sosyal sürdürülebilirliğe önemli katkılar yapar. Bu gerçek en açık şekliyle, bütünsel ve kısa biçimde mevcut ulusal kalkınma planında şu şekilde ifade edilmiştir:
“Sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması, ekonomik ve sosyal refahın artırılması hukuk devleti, demokratikleşme ve iyi yönetişim ilkelerinin devlet tarafından güçlü bir şekilde sahiplenilmesi ve etkili bir biçimde uygulanmasıyla mümkündür.”1
BBYK, büyükşehir yönetimlerinde iyi yönetişim yaklaşımlarını ölçmek ve iyileştirmek açısından önemli bir araç olarak görülmelidir. Bu araç vatandaşlara, büyükşehirlerde karar vericilerin kendilerine seçimler yoluyla emanet edilen yetki ve kaynakları nerede, ne yönde ve nasıl kullandıklarını iyi yönetişim açısından değerlendirme imkânı sunuyor. Başka bir ifadeyle, vatandaşların belediyelere güvenini artırmak için tutarlılık, sorumluluk ve duyarlılık, hesap verebilirlik, adillik ve kapsayıcılık, şeffaflık, etkililik ve verimlilik ile temsil ve katılım ilkelerinin ne oranda uyguladığını ve nerede iyileştirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Bunu iyi yönetişim ilkelerini sivil toplumla ilgili mevzuata ve kamuya açık verilere dayanarak izleme ve değerlendirme imkânı vererek sağlıyor. Büyükşehir belediyeleri ile vatandaşlar arasında güven ve memnuniyeti artırmak için iyi yönetişimin nerede ve nasıl güçlendirebileceğine dair somut adımları gösteriyor. Belediyelerin iyi yönetişim yapı, işleyiş ve faaliyetlerinin güçlendirilmesini teşvik ediyor.
BBYK, vatandaşların belediyelere güvenini artırmak için tutarlılık, sorumluluk ve duyarlılık, hesap verebilirlik, adillik ve kapsayıcılık, şeffaflık, etkililik ve verimlilik ile temsil ve katılım ilkelerinin ne oranda uyguladığını ve nerede iyileştirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
BBYK çalışmasının sonuçları incelendiğinde, şehirlerin yönetiminde asli öneme sahip büyükşehir belediyeleri ve diğer paydaşlar için geniş bir gelişim alanı olduğu görülüyor. Başta büyükşehir belediyeleri olmak üzere kent konseyleri, merkezi yönetim, sivil toplum kuruluşları ve diğer paydaşların iyi yönetişim kültürünü güçlendirmek için eş zamanlı olarak çaba göstermesi gerektiği anlaşılıyor. Çalışmanın çıktıları belediyelerin kendilerini değerlendirmeleri ve iyileştirmeleri için somut adımlarla yol gösteriyor. Ayrıca, merkezi yönetimin büyükşehirlerin daha demokratik, kalkınmış ve yaşam kalitesi yüksek yerler olması için çeşitli iyileştirmeler yapması gerektiğine işaret ediyor. Kent konseyleri ve sivil toplum kuruluşları için daha etkili izleme, değerlendirme, katılım ve iş birliği araçları gerektiğini ortaya koyuyor. Kısacası, çalışmanın ortaya çıkardığı sonuçlar tüm paydaşlar için çeşitli gelişim alanları ve adımları bulunduğunu yansıtıyor. Aşağıda önce BBYK’nın güçlendirmeyi hedeflediği dört alanda, sonrasında ise farklı paydaşların öncelikle neler yapabileceği konusunda bazı gelişim önerileri sunuldu.
İyi Yönetişimin Gelişimi ve Yaşam Kalitesinin Güçlendirilmesi İçin Öneriler
Büyükşehir belediyelerinde iyi yönetişim kültürünü ve uygulamalarını iyileştirmek için öneriler dört başlık altında ele alınmıştır. Böyle bir iyileştirme ile büyükşehir belediyeleri en başta sürdürülebilir kalkınmaya ve yaşam kalitesinin artmasına katkı yapabilirler. Bunu katılım, bilgilendirme ve kurumsal işleyiş kalitelerini güçlendirmek üzerinden sağlayabilirler.
Bu öneriler Danışma Kurulunun katkılarıyla hazırlanmıştır.
Danışma Kurulu Üyeleri: Fikret Toksöz, Prof. Dr. Korel Göymen, Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu, Enver Salihoğlu,Prof. Dr. Erbay Arıkboğa
1. Sürdürülebilir Kalkınma ve Yaşam Kalitesinin Güçlendirilmesi
Büyükşehir belediyeleri yetkileri ve kaynakları ile şehirlerin çeşitli risklere (afet, çevre vb.) karşı dayanıklı hale getirilmesinden ve sosyoekonomik gelişimin sağlanmasından sorumlu kurumlardır. Sürdürülebilir kalkınmaya ve hemşerilerin yaşam kalitesinin artmasına yönelik çeşitli faaliyetler yürütürler. İyi yönetişim uygulamalarının güçlendirilmesi bu faaliyet ve hizmetlerin daha sürdürülebilir, kapsayıcı ve etkin olmasına hizmet eder.
BBYK sonuçlarına göre iyi yönetişimin güçlenmesi yoluyla şehirlerde yaşam kalitesinin artmasına katkı sağlanabilir. Aşağıda bu yönde öneriler sunulmuştur:
1.1. Planlama sürecinde ilçelerin, mahallelerin ve farklı sosyal grupların daha detaylı değerlendirilmesi
Stratejik planlar büyükşehirlerde bugünkü koşulların resmini çekmek (mevcut durum analizi), gelecek öngörüsünü hazırlamak (vizyon) ve buna gidecek yol haritasını çizmek (hedef ve faaliyetler) açısından önem taşıyan belgelerdir. Bu nedenle demokratik, idari ve mali boyutlar içerir. Ne kadar veri temelli, katılımcı ve kıyaslamaya uygun hazırlanırsa geleceğin o kadar iyi şekillenmesine hizmet eder. Belediyelerin beş yıllık faaliyet ve bütçelerini yönlendiren stratejik planların daha fazla veri temelli hazırlanmasına ihtiyaç var. Stratejik planların mevcut durum analizinde şehir ve hemşerilerin durumunun kalkınma ve yaşam kalitesi açısından incelenmesi gerekiyor. Planlarda coğrafi (ilçe, mahalle) ve sosyal, ekonomik ve demografik (çocuk, kadın, engelli vd. dezavantajlı/kırılgan gruplar) verilerin toplanması ve incelenmesi yoluyla daha yerinde, kapsayıcı, bütüncül ve etkili hedefler ve faaliyetler tanımlanabilir. Tüm sosyal grupların yaşam kalitesine dair değerlendirmeler yapılarak söz konusu grupların yaşam kalitesine ne tür hedef ve faaliyetler ile etki edilebileceği planlanabilir.
1.2. Sürdürülebilir kalkınmaya entegre (bütünsel) bakış açısı ile yaklaşılması
Paydaşlarla iş birliği ve veri temelli bir yaklaşım ile şehirlerde sürdürülebilir kalkınmanın ekolojik, ekonomik ve sosyal boyutlarına, toplumsal ve bireysel refahın güçlenmesine yönelik ihtiyaçlara dair ölçülebilir, somut ve etkili hedefler tayin edilebilir. Bu hedefler doğru kilit performans göstergeleri ile ölçülerek değerlendirilebilir. Entegre bakış açısı ile stratejik planlamada mevcut durumu, stratejik amaç ve hedefleri, faaliyetleri, kilit performans göstergelerini, bütçeyi ve ilgili paydaşları bütünsel ve tutarlı biçimde değerlendirmek daha kapsayıcı ve etkili sonuçlar üretir.
1.3. Yerel, ulusal ve küresel kalkınma faaliyetlerinin uyumunun gözetilmesi
Belediyelerin gelecek nesillerin haklarını da koruyacak şekilde planlama yapması önemlidir. Kısa, orta ve uzun vadeli hedef ve faaliyetlerin belirlenmesi, kurumsal kapasiteyi güçlendirerek sürdürülebilir politikalar oluşturmayı ve uygulamaların eksiksiz, etkili ve verimli şekilde gerçekleşmesini sağlar. Bunun için kurum içinde ve kurumlar arasında iş birliği ve eş güdüm gerekir. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları kurumsal işleyiş ve yönetim için bir yol haritası sunarken, Ulusal Kalkınma Planı ve diğer ulusal politikalar ile uyumun sağlanması bu yol haritasının uygulanması için ön koşuldur. Bu açıdan belediyelerin ilgili faaliyetleri SKA’lar ile ilişkilendirilebilir, ulusal ve uluslararası yaklaşımlarla hedef ve hizmetler temelinde uyumlu hale getirilebilir. Farklı yönetim ölçekleri ve sektörler arasında iş birliği ve eş güdümün güçlenmesi de nihai olarak vatandaşların yaşam kalitesini güçlendirir.
1.4. İlçe belediyeleri ile daha fazla iş birliğinin ve eş güdümün sağlanması
Belediyelerin stratejik planlama, yatırım ve faaliyetlerinde ilçe belediyeleri ile iş birliği ve eş güdümünü güçlendirmesi, farklı ölçeklerde birbirini tamamlayan, destekleyen, birbirinin önünü açan ve israfın önüne geçen bir hizmet ortamı sağlar. Kaynakların öncelikli alanlarda ve adil şekilde kullanılması, tüm kesimlerin yaşam kalitesi üzerinde olumlu etkiler yaratır.
1.5. Belediye iştirakleri ile eş güdümün güçlendirilmesi
Belediye iştiraklerinin rol ve görevlerinin stratejik plan hedefleri ile uyumlu tutulması oldukça önemlidir. Belediyeye bağlı olan bu kuruluşlar sundukları hizmetler ile şehrin yapısı ve hemşerilerin yaşam kalitesini doğrudan etkilerler. Dolayısıyla bu kuruluşlar ile belediyenin ortak vizyon, plan ve eşgüdüm içerisinde olması demokratik ve etkin yönetim anlayışının gereği olarak stratejik planlarda ortaya konulmalıdır. Entegre yönetişim anlayışı, belediye ve bağlı kuruluşlarının şehre ve hemşerilere bütüncül yaklaşmasını ve etkin hizmet sunmasını sağlar.
1.6. Stratejik alanlarda katılımcı eylem planlarının hazırlanması
Büyükşehir belediyeleri stratejik planların ötesine geçip katılımcı yerel eylem planları hazırlayarak çevre, sosyal politika ve yerel kalkınma konularında daha odaklı, kapsamlı ve detaylı faaliyetler gerçekleştirebilir. Planların yerele özgü ve bütünsel çözümler içermesi için olabildiğince veri temelli, katılımcı ve kapsayıcı biçimde hazırlanması yerinde olur. Ölçülebilir hedefleri, açık iş bölümü ve yetki dağılımını, tahsis edilen kaynakları ve yapılacak faaliyetleri içeren planlar, vatandaş ile diğer paydaşları ortak bir vizyon etrafında harekete geçmeye teşvik eder. Bununla birlikte özel sektör ve sivil toplumun kaynak ve çabalarından faydalanmak kalkınmayı hızlandırır.
1.7. Her kesimden vatandaşın yaşam kalitesinin artırılması
Araştırma sonuçları belediyelerin kadınlara, çocuklara, evsizlere, şehit ve gazi yakınlarına, sığınmacı ve göçmenlere, farklı kültür ve inanç gruplarına yönelik sınırlı hizmet verdiğini gösteriyor. İnsan hakları ve sosyal hakların hayata geçirilmesi, her kesimin yaşam kalitesine önem verilmesini gerektiriyor. Özellikle kırılgan/dezavantajlı sosyal grupların tümünü gözetmek, onlara yönelik bütünsel hizmetler sunmak, toplumsal uyum ve entegrasyona yönelik faaliyetler gerçekleştirmek adil ve kapsayıcı yönetim anlayışının gereği olarak düşünülmelidir.
2. Katılım Kalitesinin Güçlendirilmesi
Belediye yetki ve kaynaklarının en doğru şekilde kullanılmasında ortak akla başvurulması fayda sağlar. Hemşeriler ile diğer paydaşlar şehirlerde yaşayan ya da şehirleri deneyimleyen aktörler olarak farklı görüş ve önerileri ile karar kalitesinin artmasına yardımcı olur. Kaynakların kaliteli kararlar için kullanılması ise daha kapsayıcı ve etkili sonuçlar üretilmesine hizmet eder. Bu açıdan BBYK sonuçları katılım kalitesinin artırılması için bazı iyileştirilmelerin yapılması gerektiğine işaret ediyor:
2.1. Planlama sürecinde anlamlı ve etkili katılım yöntemleri kullanılarak doğrudan vatandaş katılımının güçlendirilmesi
Stratejik plan hazırlıklarında vatandaş ve paydaş katılımının genelde tek yönlü bir görüş alma aracı olan ankete dayandığı görülüyor. Çalıştay, odak grup görüşmesi gibi doğrudan katılım yöntemleri ise farklı grupların görüşlerini zengin bir şekilde paylaşmasına ve müzakere yoluyla karşılıklı öğrenme ve iş birliğine hizmet eder. Katılım çalışmalarında dikkate alınması faydalı bir diğer konu ise kararlardan etkilenecek tüm grupların katılımının sağlamasıdır. Bu da mevcut durumun, stratejik hedeflerin ve faaliyetlerin daha kapsayıcı ve etkin şekilde değerlendirilmesine katkı yapar. Katılımın kalitesi artıkça planların, yönetişim süreçlerinin ve hizmet sonuçlarının kalitesi de artar, kararların hayata geçirilmesi kolaylaşır. Nihai olarak kalkınma sağlanır ve yaşam kalitesi iyileşir.
2.2. Katılımcı planlamada tüm ilgili paydaşların daha etkin yer almasının hedeflenmesi
Katılım kalitesinin güçlenmesi için stratejik plan hazırlama sürecine kent konseyleri, ilgili STK’lar, üniversiteler, kamu kurumları ve diğer paydaşların daha etkin şekilde dahil edilmesine ihtiyaç olduğu anlaşılıyor. Özellikle mevcut 21 büyükşehir kent konseyinden sadece 6’sının bu planlara katkı vermiş olduğunun paylaşılması dikkat çekici. Planlama sürecinde katılımcı süreçlerin daha iyi işletilmesi ve bu süreçlere dair bilgilerin daha detaylı paylaşılması faydalı olacaktır. Katılım sürecinin kalitesini değerlendirmek için stratejik plan hazırlama sürecinden önce hangi paydaşların davet edildiği, hangi kararların nasıl alındığı, paydaşların görüşlerinin kararlara ne oranda yansıdığı ve hangi paydaşların içeriğe nasıl katkı sunduğu gibi konularda daha ayrıntılı bilgi verilmesi gerekir. Bu şekilde paydaşlara görüşlerin nasıl değerlendirildiğine yönelik bilgi de verilmiş olur.
2.3. Kent hakkının ve aktif hemşerilik kimliğinin desteklenmesi
Bireylerin yaşadıkları yerde aktif vatandaş/hemşeri olabilmesi için hemşeri hukuku ve kent hakkının güçlendirilmesi faydalıdır. Bu konuda belediyeler hem stratejik hedefler belirleyebilir hem de katılım alanında özel politika ve planları devreye sokabilirler. Aktif vatandaşlık için eğitimler verebilir, dijital imkanlar ile kısa süreli katılım süreçleri tasarlayabilirler. Özellikle vatandaşlar ile belediye karar vericileri arasında çevrimiçi etkileşime izin veren araçlar geliştirilebilir. Bu tür çalışmalar hemşerilerin çeşitli farklılıkları bir kenara bırakarak ortak sorun ve ihtiyaçlarını dile getirmesini teşvik eder. Nihai olarak mahalle, ilçe ve büyükşehir ölçeklerinde alınan görüşler ile yönetişim süreçlerinin kalitesi güçlenir.
2.4. Kent konseylerinde iyi yönetişimin güçlendirilmesi
Katılımın güçlendirilmesine kent konseylerinin daha kapsamlı, aktif ve iyi yönetişim kültürüne uygun çalışmasından başlamak yerinde olur. Kent konseyleri mevzuat gereği vatandaşlara oldukça önemli katılım, şeffaflık, izleme ve denetleme araçları sunuyor. Kent konseylerinin kendi kapsayıcılıklarını artırmaları yerel yönetişimde katılımın kalitesini zenginleştirir. Belediye meclislerine daha fazla görüş ve öneri sunmaları ise bu yapıların daha etkili işlediğini gösterir. Belediye ve vatandaş arasında önemli bir köprü olan kent konseyleri, yönetimin her sürecinde (karar alma, kaynak kullanımı, hizmet sunumu ve izleme-değerlendirme) katılımcı demokrasinin güçlenmesine olumlu katkılar yapabilir. Bu nedenlerle, kent konseylerinin güçlenmesi için daha fazla kaynak tahsis edilebilir ve kent konseylerine daha geniş bir hareket alanı tanınabilir.
2.5. Vatandaşlar ile belediye başkanı ve meclis üyeleri arasında etkileşimin artırılması
Belediyelerde en önemli karar alıcılar meclis üyeleri ve başkanlardır. Özellikle belediye meclis üyeleri ile vatandaşlar arasındaki ilişkinin kurumsal olarak düzenlenmesine ihtiyaç olduğu görülüyor. Vatandaşların, kendilerini temsil eden meclis üyeleri ile irtibat ve temasları için bazı düzenlemeler yapılması gerekiyor. Öncelikle vatandaşlar ve STK’ların meclis üyelerine erişiminin iyileştirilmesi ile başlanabilir. Belediye binasında meclis üyelerinin ortak kullanımına tahsis edilecek ofislerin yapılması, üyelerin seçmenlerle ve çeşitli gruplarla görüşme imkanlarını kolaylaştıracaktır. Bu şekilde elde edilecek görüş ve talepler önemli veri kaynakları olarak kayıt altına alınıp girdi olarak belediyeye aktarılabilir. Meclis üyeleri ayrıca sahada ve mahallelerde seçmen gruplarıyla görüşmekteler. Fakat bu görüşmelere dair planlama ve bu süreçte elde edilen bilgiler, öncelikle siyasi partilerle ve siyasi süreçlerle ilgili hususlardır. Meclis üyeleri, sahadan elde ettikleri sorun ve talepleri siyasi mensubiyetine göre belediye ve diğer kurumlara iletilebilmektedir.
2.6. Katılımı güçlendirecek yeni uygulamaların hayata geçirilmesi
Katılımcı bütçe ve mahalle meclisleri gibi uygulamalar ile katılımın kapsamı hem katılımcılar hem de gündeme alınacak konular açısından güçlendirilebilir. Katılım sürecini bütünsel kılmak için farklı kişi ve gruplar ile katılım süreçleri organize edilebilir. Örneğin, çocuk politikası konusunda başta çocuklar olmak üzere ebeveynler, okul müdürleri, öğretmenler, psikologlar ve diğer aktörlerin görüşleri çeşitli yöntemler ile alınabilir. Belediye meclisi ve bürokrasisi bu süreçlerden elde ettiği verileri kendi karar süreçlerinde kanıt/veri olarak kullanabilir. Böylece daha kapsayıcı ve etkili kararlar alabilir ve sınırlı kaynakları mümkün olan en verimli şekilde değerlendirebilirler.
2.7. Şehir paydaşları ile iş birliğinin güçlendirilmesi
STK’lar, üniversiteler ve diğer paydaşlar ile ortak planlama yapmak ve çalışmalar yürütmek belediyelerin bu paydaşların bilgi, birikim ve kaynaklarından faydalanmasını sağlar. Araştırma sonuçları incelendiğinde paydaşlar ile ilişkilerin düzenli, bütünsel ve etki odaklı olacak şekilde güçlendirilmesine ihtiyaç olduğu anlaşılıyor. Paydaşların kendi faaliyet alanları ve kaynakları ile ortak hedefler için harekete geçmesi ise sınırlı olan belediye kaynaklarının ötesinde etki üretmeye imkân verir. Örneğin, üniversiteler kendi uzmanlıkları ile şehir yönetişimine farklı boyut ve alanlarda katkı yapacak önemli paydaşlardır. Bu kurumlar ile protokol kapsamında ve tanımlı işler üzerinden iş birlikleri geliştirilmesi belediyelerin faaliyetlerinin kalitesi ve kapsamını artırır. Benzer durum iş dünyası ve diğer paydaşlar için de geçerlidir. Ekonomik yatırımlar, istihdam ve şehirlerin genel olarak kalkınmasında büyükşehir belediyeleri ile iş dünyası arasında şeffaf ve düzenli istişare ve katılım mekanizmaları oluşturulabilir.
3. Bilgilendirme Kalitesinin Güçlendirilmesi
Belediyeler ile vatandaşlar ve diğer paydaşlar arasında güvenin sağlanması öncelikle bilgilendirme kalitesine bağlıdır. İlgili alanlarda sunulan erişebilir, anlaşılabilir, doğru ve eksiksiz bilgi belediyelerin şeffaflığını güçlendirir ve kurumlara duyulan güvene güç katar. Bu süreçte verilerin özellikle kıyaslamaya imkan verecek şekilde toplanması, anlamlı, anlaşılır ve devamlı şekilde vatandaşın erişimine sunulmasına önem verilmelidir. Araştırma sonuçları incelendiğinde çeşitli alanlarda bilgilendirme kalitesinin güçlendirilmesine ihtiyaç olduğu görüldü:
3.1. Vatandaş merkezli ve daha anlamlı bilgilendirme yapılması
Belediyeler internet siteleri, stratejik planları, faaliyet raporları ve diğer bilgi kaynaklarını vatandaşlar açısından daha anlaşılır, izleme ve değerlendirmeye izin verir şekilde hazırlayabilirler. Böyle bir anlayış vatandaşların, belediyelerin hizmet ve faaliyetlerinin nerede, ne kadar ve nasıl sonuçlar yarattığını anlamasına, kıyaslamasına ve değerlendirmesine imkân verir. Belediyeler faaliyet ve performanslarını vatandaşların bilgisine sunmak için vatandaş karnesi gibi araçları düzenli olarak kullanabilir ve bunları kamuoyu ile aktif biçimde paylaşabilir.
3.2. İlçe, mahalle ve sosyal gruplara dair bilgi paylaşılması
Stratejik plan ve faaliyet raporları başta olmak üzere tüm bilgi paylaşımları ilçe, mahalle ve sosyal grupları yansıtacak şekilde hazırlanabilir. Böylece büyükşehir belediyelerinin hangi ilçede, hangi sosyal gruplara yönelik ne tür faaliyetler yürüttüğünü ve ne kadar harcama yaptığını değerlendirme fırsatı olur. Bu ise adillik ve kapsayıcılık ile sorumluluk ve duyarlılık ilkelerinin belediyeler tarafından ne oranda hayata geçirildiğini yansıtır.
3.3. Kalkınma ve yaşam kalitesinin bütünsel şekilde planlanması ve raporlanması
Üst ölçekli politika ve planlar ile belediye hedef ve faaliyetlerinin ne kadar uyumlu olduğunun hem planlarda hem de faaliyet raporlamasında belirtilmesi faydalıdır. Bu konu büyükşehir belediyelerinin bölgesel, ulusal ve küresel kalkınma çabalarına yaptığı katkıyı ortaya koymak açısından önem taşır. Yerel düzeyden yapılan katkıları değerlendirme imkânı sunmak, belediyelerin sorumluluklarını ortaya koyarak itibar ve güvenilirliklerini güçlendirirken, yaşam kalitesine yaptığı bütünsel faydaların ifade edilmesini sağlar.
3.4. Şeffaflık ve demokratik hesap verebilirliğin güçlendirilmesi
Büyükşehir belediyelerinde demokratik hesap verilebilirliğin iyileştirilmesi için öncelikle meclis toplantıları, komisyon raporları ve tüm meclis çalışmalarına dair bilginin doğru ve eksiksiz şekilde erişilebilir hale getirilmesi gerekiyor. Meclisler kendi temsil gücünü ve kalitesini vatandaşların bilgisine sundukça, belediyelere duyulan güven ve memnuniyet düzeyi yükselir. Tüm komisyon raporlarının yayınlanması şeffaflığı ve güveni olumlu yönde etkiler. Söz konusu raporlarda karar alma sürecinde yararlanılan veri, görüş veya kanıtların paylaşılması ise karar verme kalitesini ve temsil kapasitesini gösterir. Benzer şekilde iç denetim ve etik komisyon çalışmalarının sonuçları hakkında bilgi paylaşmak, bürokratik şeffaflık ve hesap verebilirliği güçlendirerek bir güven ortamı oluşmasına katkı sağlar.
3.5. Kent konseyi faaliyetlerinin raporlaması
Büyükşehirlerde şeffaflık, hesap verebilirlik ve katılımın güçlendirilmesinde kent konseylerine önemli görevler düşüyor. Ancak bu yapıların kendi şeffaflık, hesap verebilirlik ve katılımcılık düzeylerini değerlendirmesi ve raporlaması da gerekiyor. Araştırma sonuçları bu alanda iyi uygulamalar olduğunu gösteriyor. Bunları referans alarak yapılacak iyileştirmeler ile kent konseylerinin yapı, işleyiş ve faaliyetleri hakkında kamuoyuna bilgi vermesi, vatandaşlar ve diğer paydaşlar nezdinde itibarını ve temsil gücünü artırır. Aynı zamanda katılım süreçlerinin veri temelli olarak değerlendirilmesini ve sürekli gelişimini teşvik eder. Kent konseyleri faaliyetlerini veri temelli olarak faaliyet raporu formatında yayınladıklarında, yönetim süreçlerinde yarattıkları olumlu etkiler daha görünür hale gelir, hem vatandaşların güveni hem de belediyelerin kapsayıcılığı artar.
3.6. Mali şeffaflık ve hesap verebilirliğin güçlendirilmesi
Belediyelerin mali belge, bilgi ve veri paylaşımının standart hale getirilmesi faydalı olacaktır. Bu en başta kıyaslamayı sağlayarak kurumsal ve sosyal öğrenme hızını artırır. Belediyelere ait mali bilgi ve verilerin vatandaşa dönük, sadeleştirilmiş ve kıyaslamaya elverişli olarak paylaşılması bu kurumlara duyulan güveni artırır. Şeffaflık düzeyinin artması kaynakların daha özenli ve verimli kullanılmasına katkı sağlar ve hedeflenen etkileri güçlendirir. Bunun için stratejik plan, faaliyet raporu ve mali durumu değerlendiren diğer belgelerde, mali konulara dair bilgi vermenin niteliği (miktar, oran vd.) ve şekli (açıklama, kıyaslama vd.) gözden geçirilmelidir. Bu alanda vatandaş bütçesi faydalı bir araç olarak gözükmektedir.
Mali şeffaflık ve hesap verebilirliğin güçlendirilmesi için belediyeler ve bağlı şirketler (iştirakler) hakkında konsolide mali tabloların veri temelli, kıyaslamaya izin veren ve yeterli açıklamaları içeren biçimde (bütçe, gelir, gider ve borçlanma durumları vb. içeren bilgilerle) paylaşılmasına öncelik verilmesi önemlidir.
Belediyelerin mali tablolarını (gelir/gider tablosu ve bilanço) geçmiş 3 yıl ile karşılaştırmalı olarak sunmaları, belediyelerin ekonomik değişimlerden nasıl etkilendiğinin ve kaynaklarını nasıl yönettiğinin anlaşılmasına yardımcı olur. Genel olarak mali şeffaflığın iyileştirilmesi güven düzeyinin artmasına ve kaynakların daha etkili kullanılmasına ciddi katkılar yapar. Özellikle belediye taşınmaz envanteri, taşınmazların tahsis durumu ve sağladığı gelirlerin paylaşılması gündeme alınabilir. Benzer şekilde, kamuoyuna belediyelerin gerçekleştirdikleri ihaleler ile ilgili mevzuatın öngördüğü biçimde ayrıntılı bilgi (yaklaşık maliyet, teklifler, ihale bedeli vb.) sunulabilir.
3.7. Performans programlarında hazırlanmış olan faaliyet temelli bütçelerin gerçekleşmesine yönelik bilgilerin paylaşılması
Araştırma sırasında belediyelerin performans programlarında hedef temelli bütçe hazırlandığı halde bütçe gerçekleşmelerinin yeterince paylaşılmadığı saptandı. Gerçekleşmelerin faaliyet raporlarında paylaşılması ve raporlamanın bu şekilde standart hale getirilmesi faydalı olacaktır.
3.8. Şehir verilerinin toplanması ve paylaşılması
Günümüz dünyasında veri ve bilgi kaynaklarının artması ile belediyelerin kendi sorumluluk alanları ile ilgili demografik, coğrafi, idari vb. verileri paylaşması kolaylaştı. Bu veri ve bilgilerin internet üzerinden paylaşılması, STK’lar ve iş dünyasının daha etkili karar almasına ve daha verimli faaliyetler yürütmesine hizmet edecektir. Veri temelli karar alma ve faaliyet yürütme, yerel kalkınma ve yaşam kalitesi açısından gelişim imkanları sağlar.
3.9. Vatandaşların görüş ve talepleri hakkında bilgi verilmesi
Belediyelerin, vatandaşların hizmetlere yönelik şikayetlerini ve memnuniyetini düzenli olarak ölçmesi, kendi gelişimlerini değerlendirmesi ve vatandaşların bu konuda bilgi sahibi olmaları için gereklidir. Sadece anket yapılması yeterli değildir. Bu çalışmalarının sonuçlarının paylaşılması ve alınan tedbirlerin açıklanması vatandaşların güven düzeyini güçlendirecektir. Özellikle farklı kesimlerin coğrafi temelli (mahalle veya ilçe temelli) şikâyet, talep ve memnuniyetlerinin düzenli şekilde ölçülmesi ve paylaşılması kapsayıcılık, adillik ve duyarlılık düzeyini göstermek yoluyla belediyelere duyulan güveni artırır. Benzer şekilde vatandaşların bilgi edinme hakkını nasıl kullandıkları, hangi kanallardan ne gibi hizmetler talep ettikleri ve bu taleplerin ne kadar sürede ve ne ölçüde karşılandığı gibi konularda düzenli olarak bilgi paylaşılması güvenin sağlanması açısından önemlidir.
4. Kurumsal İşleyiş Kalitesinin Güçlendirilmesi
Büyükşehir belediyelerinin sorumluluklarını yerine getirebilmesi ve aldığı kararları hayata geçirmesi en başta kurumsal işleyiş kalitesi ve kapasitesine bağlıdır. Şehirlerin kalkınması ve hemşerilerin yaşam kalitesinin artmasında, belediyelerin kurumsal kapasitelerinin sürekli gelişimi büyük önem taşır. Ancak güçlü ve çevik kurumsal yapılar vatandaşlarda güven ve memnuniyet düzeyini artıracak şekilde işleyebilir ve risklere karşı dayanıklılık sağlayabilir. Kurumsal kültür, mali kaynaklar, insan gücü niteliği, teknolojik imkanlar ve yeni çözümler üretebilme kapasitesi gibi faktörler doğrudan kurumsal işleyiş kalitesini belirler. İyi yönetişim kültürü kurumsal işleyişin tutarlı, etkili ve verimli olmasını gerektirir. BBYK sonuçları incelendiğinde büyükşehir belediyelerinde kurumsal işleyiş kalitesini güçlendirmek için çeşitli tedbirlerin alınması gerektiği tespit edildi:
4.1. Entegre (bütüncül) kalite yönetim sistemlerine dayalı işleyişin sağlanması
Belediyelerin kurumsal işleyiş kalitesinin bütünsel ve sürekli biçimde güçlendirilmesi, entegre kalite yönetim sistemlerinin kurulması ve işletilmesi ile mümkündür. Kurumsal kalitenin en üst karar alma süreçlerinden en basit uygulama adımlarına kadar işletilmesi, mevcut yetki ve kaynaklar ile azami faydanın üretilmesini sağlar. Kurumsal gelişim üzerine çalışan birim ve uzmanların olması, bunların veri temelli bir şekilde etkileri ölçmesi ve değerlendirmesi, sürekli öğrenmenin hayata geçirilmesi belediyelerin çevik hareket etmesine katkı sağlar. Düzenli olarak iç ve dış paydaşların görüşlerini almak (anket, mülakat vb.) ve farklı verileri kullanmak (şikâyet, talep, memnuniyet vb.) yoluyla kurumsal işleyişe dair teşhis edici resimler çekilebilir ve iyileştirmeler yapılabilir.
4.2. Mali kaynak yönetiminin güçlendirilmesi
Mali kaynaklar belediyelerin kurumsal işleyiş kalitesi ve iş yapma kapasitesini asli olarak belirler. Büyükşehir belediyeleri gelir, gider ve borç durumlarını dengeli ve sürdürülebilir biçimde yönettiğinde işlevlerini etkin biçimde yapabilir ve beklentilere cevap verebilir. Mali kaynaklar öz gelirlerin etkin şekilde toplanması, sürekli tasarruf yapılması ve yeni kaynaklar yaratmak için girişimlerde (iştirakler, işletmeler, hibeler, kamu-özel sektör iş birlikleri vb.) bulunulması ile güçlendirilebilir. Özellikle taşınır ve taşınmaz varlıkların kullanım durumları, bunların kiralama ve satış kararlarının fayda–maliyet, kısa–orta–uzun vade etkileri ve kamusal fayda üretme açılarından ele alınması faydalı olur. Stratejik planlamada mali kapasitenin güçlendirilmesine yönelik kapsamlı hedef ve faaliyetlerin belirlenmesi, hayata geçirilmesi bu alanda etkili sonuçlar üretir.
4.3. Paydaşların kaynaklarının ortak hedefler için harekete geçirilmesi
Mali kaynaklarla beraber diğer paydaşların bilgi, deneyim ve insan gücünü harekete geçirmek, belediyelerin kurumsal etki yapma becerisini yükseltir. Yüksek güven duyulan kurumlar ile iş dünyası, STK’lar ve üniversiteler daha fazla iş birliği ve ortak faaliyetler yapmaya yönelir. Büyükşehir belediyeleri şehirlerde bulunan özel sektör, sivil toplum ve diğer kuruluşlar ile aktif iş birliği ve ortaklıklar geliştirmesi yoluyla bu paydaşların kaynaklarını ortak hedeflere yöneltebilir. Bu yönde kalkınma platformları, yatırım ajansları veya iş birliği ağları ile bağlantılar kurulabilir.
4.4. Vatandaş görüşlerinin kurumsal gelişim için fırsata çevrilmesi
Vatandaşlardan gelen şikâyet, talep, bilgi edinme başvurusu veya öneriler kurumsal gelişim için çok önemli veriler sunmaktadır. Belediyelerin ana hedef kitlesinden gelen bu veriler algı, beklenti ve kurumun durumunu anlamak için öğretici nitelik taşımaktadır. Bu verilerin haftalık, aylık ve yıllık bazda detaylı bir şekilde incelenmesi, tespitler yapılması ve bunlara göre iyileştirilmelerin hayata geçirilmesi kurumsal işleyiş kalitesi ve kapasitesinde çarpan etkisi yaratır. Sürekli şekilde çalışan, vatandaş ve paydaş memnuniyet düzeyini gerçekçi zeminde ve adil şekilde artıran kurumlara duyulan güven artar. Bu da güçlü iletişim, iş birliği ve karşılıklı anlayışı besleyerek kurumsal işleyiş performansını olumlu yönde etkiler.
Paydaşlara Yönelik Gelişim Önerileri
Yukarıda paylaşılan gelişim önerileri farklı paydaşlar tarafından dikkate alınıp güçlendirme çalışmaları yürütülebilir. İyi yönetişim kültürü, büyükşehir belediyeleriyle beraber birçok paydaşı ilgilendirir ve faaliyetlerini etkiler. Bu nedenle büyükşehir belediyelerinden başlayarak farklı paydaşların gelişim için yapabileceği çeşitli iyileştirmeler bulunmaktadır. Paydaşlar için ön plana çıkan bazı öneriler aşağıda sıralanmıştır:
Vatandaşlar ve Sivil Toplum Kuruluşları
Büyükşehirlerde iyi yönetişim kültürünün güçlenmesi, kalkınma ve yaşam kalitesinin artması en başta vatandaşların faydasına olur. Vatandaşlar ve STK’ların büyükşehir belediyelerinin gündelik hayattaki yeri ve etkilerine daha fazla ilgi göstermeleri, anlamaları ve yapıcı ilişkiler kurmalarına hizmet eder. BBYK, vatandaşlar ve STK’lar için somut, veri temelli ve ölçülebilir bir araç olarak ele alınabilir.
Vatandaşlar ve STK’lar büyükşehir belediyelerinin daha katılımcı, kapsayıcı ve etkili olması için iyi yönetişimin güçlendirilmesine katkı sunabilir, bireysel olarak ve bir arada kent konseyi gibi kurumsal mekanizmalarda daha fazla yer alabilirler. Kent konseyleri meşru ve yasal görevlerine uygun olarak şeffaflık, hesap verebilirlik ve katılım gibi ilkeleri toplumun tüm kesimlerine yaymak için çalışmalar yürütebilir. Bunun için kendi bünye ve işleyişilerinde daha kapsayıcı ve şeffaf bilgi paylaşımı yaparak güven ve etki düzeylerini artırabilirler. Belediye yetki ve kaynaklarının mümkün olan en katılımcı, kapsayıcı ve sürdürülebilir şekilde kullanılması yönünde katılımcı bütçe, vatandaş karnesi ve benzeri uygulamaların hayata geçirilmesi için öneriler sunabilirler. Bu yönde proje önerileri veya inisiyatifler geliştirerek belediyeleri teşvik etmeyi tercih edebilirler.
Vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşları, BBYK göstergelerini kullanarak düzenli olarak büyükşehir belediyelerini izleyebilir ve değerlendirmeler yaparak gelişim için destek sunabilirler. İyi yönetişim kültürü denge ve denetleme mekanizmalarını içermesi açısından gerek risklerin yönetilmesi gerekse de kaynakların en etkin şekilde kullanılmasına destek olur. Belediyeler de sivil izleme ve değerlendirme sürecini kendi risklerini yönetmek için bir fırsat olarak ele alabilirler.
Büyükşehir Belediyeleri
Büyükşehir belediye yöneticileri ve uygulayıcılarının mevzuat ile kalkınma planlarının ortaya koyduğu iyi yönetişimi güçlendirme hedefini öncelik haline getirmeleri kurumları için faydalı olacaktır. İyi yönetişim ilkeleri hâlihazırda birçok yasal ve kurumsal düzenlemeye dahil edilmiş durumda. Bunların bütünsel, tutarlı ve etkin biçimde hayata geçirilmesi güven ve memnuniyet düzeyinin artmasına katkı sağlar. Aynı zamanda belediyelerin şehirleri daha dayanıklı, kalkınmış ve yaşanabilir kılmalarına güç verir.
BBYK araştırma sonuçları büyükşehir belediyelerinde kamuoyunu bilgilendirme süreçlerinde iyileştirme ihtiyacı olduğunu ortaya koydu. Belediyelerin stratejik plan, faaliyet raporu, performans programı ve mali durum raporları vatandaşların daha fazla ilgisini çekecek, anlaşılır ve kıyaslamaya izin verecek şekilde hazırlanabilir. Vatandaşların güven düzeylerini artıracak bilgilendirme kanal ve araçları kullanılabilir. Örneğin, vatandaş karnesi ve bütçesi gibi kısa ve etkili bilgi veren araçlar bu amaçla değerlendirilebilir.
İyi yönetişimin özellikle sorumluluk ve duyarlılık ile adillik ve kapsayıcılık ilkeleri yerel düzeyde kalkınma çabalarının ve yaşam kalitesinin tüm kesimler için güçlendirilmesini gerektiriyor. Bu doğrultuda yerel koşulların ekolojik, ekonomik ve sosyal açılardan veri temelli ve katılımcı biçimde değerlendirilmesi öncelik olmalıdır. Yerel kalkınma hedef ve faaliyetleri ile bölgesel, ulusal ve küresel çabalar arasında uyumun gözetilmesi, her şehrin ulusal ve küresel sürdürülebilirlik için birer aktör olmasına olanak sağlar. Ayrıca, şehirlerde büyükşehir yönetimleri ile diğer kamu kurumları, STK’lar ve iş dünyası arasında ortak kalkınma çabalarına öncelik verilebilir. Kalkınma alanında katılımcı biçimde yerel kalkınma eylem planları hazırlanabilir ve hayata geçirilebilir.
Meclis üyelerinin vatandaşlar ile görüşebileceği ortamlar sağlanarak seçmen–seçilen ilişkisi güven ve memnuniyet açısından güçlendirilebilir. Meclis kararları yıllık olarak raporlanarak vatandaşların bilgi ve erişimine açılabilir. Demokratik hesap verebilirlik konusunda Avrupa Konseyi’nin Şubat 2022’de yaptığı öneriler bu açıdan iyi bir çerçeve sunuyor.2
Vatandaş ve STK katılımını güçlendirmek için kent konseylerinin sayısının artırılmasına ihtiyaç olduğu görülüyor. Mevcut kent konseylerinin ise yapı, işleyiş ve faaliyetlerinin gözden geçirilerek iyileştirilmesi faydalı olacaktır. Alınan kararların meşruiyet kazanması ve etkili olmasında kent konseylerinin sağlayacağı yararların tüm belediye karar alıcıları tarafından anlaşılması için daha çok çaba gösterilebilir. Katılım süreçlerinin kendisi belediyeler tarafından bir politika alanı olarak ele alınabilir. Bu politikanın hedefleri ve faaliyetleri katılımcı şekilde belirlenebilir, gerekli kaynak ve çabalar ile sürekli geliştirilebilir.
Büyükşehir belediyelerinde kurumsal işleyiş kalitesi ve kapasitesinin sürekli olarak güçlendirilmesi ve çevik kılınması için entegre (bütünsel) bakış açısı faydalı olacaktır. İnsan kaynakları performans yönetimi, etkin mali yönetim, bilgi–işlem teknolojilerinin kullanımı, kalite yönetim sistemi gibi her bir alanla bağlantılı, eş zamanlı ve ölçülebilir iyileştirmeler yapılabilir.
Merkezi Yönetim
İyi yönetişimi yansıtan yasal ve kurumsal düzenlemelerin hayata geçirilmesi konusunda yönlendirici ve destekleyici faaliyetler artırılabilir. Belediyelerde katılım, bilgilendirme ve kurumsal işleyiş kalitesini artırmak için yeni düzenlemeler yapılabilir. Kaynak tahsisi özellikle bu alanlar için artırılabilir. Sayıştay denetimlerinde iyi yönetişim ilkelerinin nerede, ne oranda ve nasıl hayata geçirildiğine dair daha detaylı değerlendirilmeler yapılabilir. İyileştirmeler için öneriler sunulabilir.
Büyükşehir belediyelerinin üst politika ve planlarını kendi stratejik hedef ve faaliyetleri ile uyumlu hale getirilmesi için teşvik edici ve yönlendirici çalışmalar faydalı olacaktır. Benzer şekilde büyükşehir genelinde kaynakların demokratik biçimde ve en iyi şekilde kullanılması için ilçe belediyeleri ile uyum ve iş birlikleri teşvik edilebilir.
Kent konseyleri mevzuatı güçlendirilebilir. Bu da katılım düzeyi ve kalitesinin artmasına hizmet edecektir. Sivil katılımın yönetim süreçlerinde daha güçlü hale getirilmesine destek verilebilir. Özellikle belediye meclisi ile kent konseyi arasında iş birliği ve eş güdümü güçlendirecek ara mekanizmalar veya usuller ortaya konulabilir. Hemşeri hukuku ve kent hakkı alanında daha fazla yetki, mekanizma ve imkanlar sağlanarak vatandaşların yaşadıkları şehirlere dair söz söyleme ve katkı yapma fırsatları çeşitlendirilebilir.
Vatandaşlara bilgi sunan internet sitesi, sosyal medya ile stratejik plan, faaliyet raporu gibi araçlar için belirli standartların getirilmesi yerinde olacaktır. Özellikle mali şeffaflık ve hesap verebilirliği sağlayacak standart bilgi ve veri paylaşımı zorunlu hale getirilebilir.
Entegre insan kaynakları ve performans yönetimini güçlendirmek için yasal düzenlemelerin yenilenmesi, gerekli olan eklemelerin yapılması belediyelerde kurumsal işleyiş kalitesi ve kapasitesini ciddi oranda artırabilir. Kurumsal kapasitenin en temel bileşkesini nitelikli insan gücü ve bunun etkin biçimde yönetilmesi oluşturuyor.
Yukarıda paylaşılan gelişim önerileri proje Danışma Kurulu üyelerimizin değerli görüşleri referans alınarak yapıldı. Temel amacımız, büyükşehir belediyelerinde iyi yönetişimin bütünsel ve ölçmeye uygun şekilde güçlendirilmesine katkı sağlamak. Söz konusu gelişim önerileri dikkatle incelendiğinde her paydaşın yapabileceği katkıların bütün olarak ve birbirini tamamlayarak önemli iyileşmelere yol açacağı anlaşılacaktır. Önerilerin tüm kesimlerin yaşam kalitesinin artmasına ve yerel, ulusal ve küresel sürdürülebilir kalkınma çabalarına katkı yapacağı öngörülebilir.
1 T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Bakanlığı, On Birinci Kalkınma Planı (2019–2023), https://www.sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2022/07/On_Birinci_Kalkinma_Plani-2019-2023.pdf
2 Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Yerel ve Bölgesel Seviyede Seçilmiş Temsilci ve Organların Demokratik Hesap Verebilirliği Konusunda Üye Devletlere Yönelik CM/Rec(2022)2 Sayılı Tavsiye Kararı, (Bakanlar Komitesi tarafından 1424. Bakan Yardımcıları toplantısında 9 Şubat 2022 tarihinde kabul edildi). https://search.coe.int/cm/pages/result_details.aspx?objectid=0900001680a57739